vat da fak iz goin on

Yaz tatili bok gibi.
Evet, bok gibi.
Okulda "Tatilde ne yaptın?" dediklerinde "sweet, tasty" falan diycem heralde. Zira her günüm candy crush oynamakla geçiyor.
Ve yalnızım arkadaşlar. Ciddi anlamda yalnızım. En yakın arkadaşımla farklı şehirlerdeyiz, görüşemiyoruz. Diğer arkadaşlarım ise adeta birer kaşarlar. Hepsi orospu olur mu demeyin, oluyor çünkü.
Diğer yazılarımdan anlayacağınız üzere, sevdiğim kaşarla da konuşma imkanım yok.
Yakın bi' erkek arkadaşım yok.
ULAN YAVŞAYAN BİLE YOK AMINA KOYİM.
Alışkın değilim bu kadarına. Üzülüyorum.

Blog bile siklenmiyor, gerçi uzun zamandır yazmıyordum.
*birazdan bunun acısını çıkartacak*
*hem de duygusallı yazılarla*

Hepinizin amına koyim, en çok da senin kaşartom.
öbtüm
bye

Dile benden ne dilersen

Sınav haftaları yazmak daha bi' ilgi çekici geliyor sanırım.
Çalışmıyım da ne yaparsam yapıyım kafası anlayacağın.

Bir dilek hakkım olsaydı ya çok güzel olmayı ya da şu cesaretsizliğimin olmamasını dilerdim sanırım.
Şimdi doğruya doğru. Güzel kızlar hayata resmen 4-0 önde başlıyor amına koyıyım. Onları görünce kendimden soğuyorum yeminle.
Ölün güzel kızlar. Soyunuz kurusun kaşartolar.

Biriyle ilk kez konuşuyoru diyelim mesela. Çok eğlenceli biri oluyorum, öyleyim de yani. Gayet güldürüyorum karşımdakini. Sıkmıyorum, eğlendiriyorum. Fakat bu konuşmalar monotonlaşınca, her gün tekrarlanmaya başlayınca sıkıcılaşmaya başlıyorum. "Komik olmak" için kendimi kastığımdan mı yoksa bu bana özgü bi' davranış mı bilemiyorum.

Basketbol maçları güzeldir. Okuldakiler daha bi güzeldir. Hele ki hoşlandığınız kişi oynuyorsa "FUCKING AWESOME"dır. Bok gibi oynuyorsun canım ciğerim, fakat çok sevilesi birisin o ayrı. (Yazar burda hoşlandığı kişiyle konuşuyor.) Buna da ikide bi uzun uzun hoşladığım kişi yazmıyım, kaşartom diyim.

Çok yakışıklı erkeklere bakıyorum, gözüm gönlüm açılıyor. Fakat her zaman farklı erkeklerden hoşlanıyorum. Çirkin olmasın tabii de, çok yakışıklı olmasının da anlamı yok. Mesela benim kaşartom.
Neden hoşlanıyorum? Çünkü iyi bi' müzik zevki var. Çünkü sadece twitterda yazdıklarıyla bile gayet güldürüyo beni. Çünkü connectedda anonimi oldum ve benim kafadan.
Evet, anonim. Baştaki "dilek hakkım olsaydı" olayı bu yüzden işte. Cesaretim yok. Gidip de "merhaba kaşartom tanışalım mı" diyemem.
Sanaldan bile yazamam amına koyıyım. - bi kere yazmıştım -

Sikerim böyle işi aq.
Gidiyorum ben.
Bi de şarkı:

YAZ GELEBİLİR Mİ?

Mümkünse hemen.
Hatta şu an.
Lütfen.

Bir liselinin yaz özlemini okudunuz, teşekkürler sevgili okur..

Nerdeyse Nisan geldi, hava günlük güneşlik. Herkes "ay yaz geldi ya" havalarında. Fakat benim için yaz güneşin açması demek değil. Yaz demek okulun bitmesi demek. Yaz demek, sınavların olmaması demek. Deniz, güneş, kum, haziran, temmuz demek. Ama o bitmesini umduğum sınavlar daha başlamadı bile. 3 gün sonra başlıyorlar, girmeye başlıyorlar. Bana girmeye.

İşte demek istediğim öğrencilik zor iş arkadaş. Çeşit çeşit öğretmenle muhattap oluyosun. Hepsi bi' değişik. Bi de lisedeysen daha da zor. Liseyle ilgili hayallerim "her şey mükemmel olacak" kıvamındayken, son 2 senedir lisenin bi bok olmadığını anlıyorum. Hatta her geçen gün daha da iyi anlıyorum. Arkadaşlıkta bile zorlanıyorsun. Okulda popüler biri değilim, hiç olmadım da zaten. Olamam da amına koyıyım, o kadar güzel kız varken o kadar "bacak" varken şansım hiç yok. Ama arkadaş gruplarımda sevilen biriydim hep. Hani böyle hep gülen, güldürmeye çalışan, salaklıklar yapan, dalga geçmenize izin veren biri olur ya arkadaş gruplarında. O ben oluyorum genelde. FAKAT ARKADAŞLAR ŞU AN ARKADAŞ GRUBUM YOK. 4 kişi olarak takılıyoruz sınıftan.Aralarında en yakın gördüğüm kişi benden gittikçe uzaklaşıyor. Derdime bakar mısın amına koyıyım ya, arkadaşım yok doğru düzgün resmen.

Neyse, geç bunu

Yaz gelsin artık sevgili tanrım. Bi güzellik yap da çabucak gelsin. En hızlısından.
Yaz dedim o kadar, haziran dedim. Süreya'dan bi dizeyle bitireyim yazımı:

"Ayrılık lâfları etme sevgilim, önümüz Temmuz önümüz Ağustos nasıl olsa."